Yavaş Şehir Deneyi
Bir çark düşünün. Newton çarkı da deniyor renk çarkı da deniyor bu çarka. Newton bir deney yapmış. Çarkın yelpazeleri birbirinden farklı renklerde. Döndürüyorsunuz. Hızlandıkça çarkın renkleri görünmez oluyor ve beyaz bir pervane oluveriyor. Newton’a sorarsan bu deney beyazın bütün renklerden oluştuğunu kanıtlıyor. Bize sorarsanız -ki bana soracaksınız malum Einstein öldü. Bana sorarsanız bu deney hızlı yaşarsak, yani daha çok şey yaşamak için hızlı yaşıyoruz ya. Ancak hızlı yaşarsak hayatın renklerini ıskalar ve kaçırırız. Bakın çarka. Bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki hızlı yaşarsanız hayatı ıskalarsınız. Çarkın renkleri görünmez ve hayatın renklerini kaçırırsınız bu hızda… İşte bu da bilimsel kanıtıdır.
Baş döndürücü günlük programlarımız vardı. Ses hızını deneyen trenlerimiz, saniyelerle yarışan mesailerimiz, muhakkak yetişmemiz gereken randevularımız vardı…
Sahi ne oldu onlara, o hızlı yaşantımıza? Yavaşlamaya ihtiyacımız vardı evet. Biz ise çakılıp kaldık. Bazımız karantinayı rezidanslarında geçirdi, diğerlerimiz mütevazı evlerinde veya başka bir yerde sıkıştık, bekledik de bekledik. Evde kaldığımız zaman boyunca soluklandık, biz ne kadar da hızlı yaşıyor muşuz bu hayatı demeye başladık. Hafiften karantina bitti, tekrar döndük kaldığımız yere. Hiçbir şey yokmuş gibi, aynı hızımızda hatta daha aç bir hırsla…
Peki sizce de kalıcı bir yavaşlamaya, hızımızdan ıskaladığımız hayatımızı bir ucundan tekrardan yakalamaya ihtiyacımız yok mu?
Gelin size farklı bir yavaşlama hikayesi ve hareketini anlatayım…
Cittaslow Nedir? Carlo Petrini Kimdir?
İtalya’da milenyuma henüz bir yıl varken Carlo Petrini adında birisi kapitalizmin hızına kafa tutarak “yavaş şehirler” yani “Cittaslow” hareketini başlatır. İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce slow (yavaş, sakin) kelimelerinden oluşan Cittaslow kelimesi, “Sakin, Yavaş Şehir” anlamında kullanılmaktadır. Toskana bölgesinde, Chianti’de Belediye Başkanı Paolo Saturnini ile başlattığı bu hareketle Petrini kapitalizmin göbeğinde, hızlanmanın hayatta kalmak olduğu bir dönemde çıkıyor ortaya ve “Yavaşla ve tadını çıkar” diyor hızını almayan topluluklara.
Çünkü küreselleşmenin etkisiyle şehirler hızlı çalışılan, hızlı yaşanılan ve üretmekten çok tüketen, kendi kendine yetmeyen hayat alanları haline gelmişti. Kuruluş amaçları olan insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmaktan çıkmış, insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekanlara dönüşmüştü. Bu yaşam tarzı da modern insanda depresyona, tüketeyim derken kendilerini tüketmeye sevk etti.
Cittoslow Felsefesi
Cittaslow’un ise mottosu çok basit: Başka bir dünya mümkün. Yediğin her lokmada, o lokmanın o tabağa gelene kadar sürdürdüğü yolculuğu düşünmek, şükretmek, saygı duymak ve hayatın yavaşça tadını çıkarmak. Petrini, aynı zamanda uluslararası bir belediyeler birliği olan Cittaslow hareketini bir ütopya değil, benimsenebilir bir yaşam biçimi olarak görüyor.
Dünyadaki Yavaş Şehirler
Peki bu yavaş şehirler dünyada ne kadar ve nasıl bu unvana sahipler biliyor musunuz? Dünyada 30 ülkede 264 şehir, 72 kritere uyarak bu unvanı almaya hak kazanmış durumda. Peki Türkiye’de bu unvana sahip kaç şehir var biliyor musunuz? Ben duydum şaşırdım. 18 yavaş şehrimizle biz de azımsanamayacak şekilde bu harekete katılmışız. İlk defa yavaş hareket etmemiz bir işe yaramış doğrusu.
Tamam bu kadar ülkeden bu kadar şehir katılıyor bu birliğe. Peki katılmak için gerekli ortak özellikler nedir diye sorarsanız liste kabarık ve zorlu bir süreç.
Yavaş Şehir Kriterleri
Birkaç tanesini sayalım:
- Nüfusun 50.000’den az olması
- Geleneksel yapıların korunması
- Trafiğin azaltılması
- Yerel ürünlerin kullanılması
- Yenilenebilir enerji kullanılması
- Fastfood dükkânları yerine yerel yemeklerin sunulduğu restoranların desteklenmesi gibi birçok eskiye ve doğaya, doğala dönüş maddeleri var.
Türkiye’deki Yavaş Şehirler
Bizde en son Ankara Güdül’ün girdiği bu birlikte Gökçeada’dan, Eğirdir’e; Gerze’den Ahlat’a doğu-batı güney ve kuzeyden birçok şehrimiz var. Umarız bu hareket resmiyette bir yerde kalmaz insanların doğasına işler, eski günler, şehirlerin özlenen havası, suyu, doğası tekrardan canlanır.
Hızlı yaşamak yerine yaşamaktan zevk alınacak bir yavaşlıkta yaşamak dileğiyle…
“Kapitalizmin İlacı Minimalizm, Minimalist Yaşam Nedir?” konulu yazımı okumak için tıklayın.
Kaynaklar:
cittaslow.org/
https://read.apos.to/web/i/gun-dogarken-kus-civiltilari-ve-ben-bohmer
(404 kez okundu. Bugün 1 kez okundu)