Oto Pilot Teknolojisi Nedir?
Artık ülkeler kendi kendini sürebilen otomobillere ruhsat vermeye başladılar. Yani kısa bir süre sonra film izleyerek, oyun oynayarak veya direksiyon başında uyuyarak yolculuk yapabileceğiz.
Aslında otomotiv şirketlerinin 2016 yılındaki vaatlerine göre 2021 yılında tam oto pilot sistemiyle sürücüsüz yolculuklar gerçekleştirebilecektik. Fakat henüz gerçekleşmediğini görüyoruz.
Şimdi Tesla sürücüleri ben zaten trafiğe oto pilot kullanarak çıkıyorum diyebilirler. Ama bu ne kadar doğru? Şimdi anlatacaklarımı izledikten sonra; hem bir araç kendi kendisini nasıl sürebilir hem de otomotiv şirketleri bunu ne derece başarabilecekler daha iyi anlamış olacaksınız.
Oto pilot nedir?
Kendi kendisini sürebilen araçlarda kullanılan oto pilot teknolojisi, kendi içinde 5 seviyede sınıflandırılmış.
- seviyede, aracımızın yollarda yer alan şerit çizgilerinde gitmesini sağlayan teknoloji yer alıyor. Anlayacağınız üzere buna tam bir oto pilot sistemi diyemeyiz.
- seviyede ise, 1. Seviyede yer alan özelliğe ek olarak aracımızda yer alan radar teknolojisi ile öndeki araçlara göre kendi fren ve gaz sistemini kontrol edebilen teknoloji var. Anlaşıldığı üzere 2. Seviye 1. Seviyeye göre biraz daha gelişmiş bir oto pilot sistemi.
- seviyede ise artık aracımız trafikte ve anayollarda kendi kendine gidebiliyor. Ancak belirli sınırlar çerçevesinde tabi ki. Mesela ana yol çıkışlarında kontrolü siz devralmalısınız. Ayrıca saatte 60 km hız sınırı var. Daha hızlı gitmek istiyorsanız da direksiyonun kontrolünü siz devralmalısınız.
- seviyede kontrol tamamen arabada. Kendi kendine her şeyi hallediyor. Herhangi bir müdahale de bulunmanıza gerek kalmıyor. Ama iki şartla =) Birincisi şehrin tüm yol haritalarının aracın oto pilot sistemine tanıtılmış olması gerekiyor. İkincisi ise hava şartlarının iyi olması gerekiyor. Ama bunlardan birisi eksikse, araba kontrolü sizin almanız için ikaz ediyor. Yani, direksiyonda uyuyarak yolculuk yapabilmek mümkünmüş gibi görünse de siz uyurken yağmur yağması durumunda uyanmak zorundasınız. Eğer kontrolü almazsanız da araç kendisini uygun bir yere park ediyor.
- seviyede ise artık tam otonom bir araçla karşı karşıyayız. Oto pilot sistemi yabancı bir şehirde veya kötü hava şartlarında olsa dahi kendi kendini sürüyor. Hatta şoför koltuğunun olmadığı bir araba hayal edebilirsiniz.
Şu anda oto pilot sistemine sahip denilen araçlar seviye 3 ve seviye 4 teknolojisine sahip olan araçlardır. Yani araca bulunduğunuz şehrin haritası tanımlatılmışsa ve hava şartları iyiyse araba kendi kendisini sürebilir.
Peki nasıl oluyor da kendi kendisini sürüyor?
Şöyle ki; seviye 4’te oto pilot sistemine yollardaki tüm detaylar; trafik işaret ve levhalarından tutun, trafik ışıklarından mini engellere kadar her şey arabaya önceden tanımlanıyor. Bu sayede araç nerde nasıl hareket etmesi gerektiğini biliyor.
Peki bunu nasıl yapıyorlar?
Arabanın dört bir yanına yerleştirilen hassas kameralar var. Aracınız hareket ettikçe etrafı an be an tüm detayları ile tarıyor. Her şeyi durmadan kontrol ediyor. Kamera topladığı bilgileri GPS yardımı ile kendisine tanımlanmış olan önceki bilgilerle kıyaslayarak eşleştirmeler yapıyor. Bu sayede bir nevi yapay zekaya sahip olan oto pilot sistemi aradaki farkları değerlendirerek nasıl doğru şekilde hareket etmesi gerektiğine hızlı bir şekilde karar verebiliyor.
Peki seviye 4 ve 5’i neden hala yollarda göremiyoruz?
Şu anda genelde 3. Seviye oto pilot sistemine sahip araçlar var. Bunun iki sebebi var. Birincisi henüz gelişimini tamamlamamış teknoloji ve tabi ki bu teknolojiyi üretmek için yüksek maliyetler. İkincisi ise devlet kanunları.
Peki neden kanunlar sorun oluyor?
Şöyle düşünelim. Mesela arabayı oto pilota aldık İstanbul’dan Ankara’ya gidiyoruz. Elimizde telefon bir şeylerle uğraşıyoruz veya uyuyoruz. Tam o anda da arabanın ana yoldan ayrılması gerekiyor. O anda araba senden yardım istiyor ancak sen kontrolü almakta gecikiyorsun veya uyanamıyorsun. İşte o zaman tehlike var demektir. Bu yüzden kanunlar bu gibi ihtimalleri düşünerek otomotiv şirketlerine oto pilot sistemlere sahip araçların ruhsatlarını almalarına izin vermiyor. Şirketler de ruhsatını alamayacakları ürünleri üretmek istemiyorlar. O yüzden 4. ve 5. Seviye oto pilot sistemlere sahip araçlar üzerinde şirketler kanunlarla entegre bir şekilde çalışmaya devam ediyorlar.
Bir örnek daha vereyim daha iyi anlaşılsın.
Oto pilotta giden aracınız keskin dönüş yapacak veya ana yoldan çıkış yapacak. O anda ortaya çıkan bir savrulma baskısı var. Yani bir eğriden dönerken yolcular sarsılmamalı. Fakat bu savrulma baskısını ortadan kaldırabilecek bir oto pilot seviyesine henüz gelmiş değiliz. Devletler ise ruhsat vermek için bu tip ihtimal sorunların ortadan kalkmış olmasını istiyorlar. Haksız da değiller açıkçası. Çünkü ilk defa kendi kendini sürebilen bir araca binen yolcu eğer bir tehlike atlatırsa bir daha oto pilot bir araca kolay kolay binmez. Bu durum şirketin marka değerine de yansıyacak ve tüketicinin güvenini kaybedecekler. Sonra, devlet hem şirketlerle hem de ruhsatı vermesi sebebiyle açılan tüketici davalarıyla uğraşacak.
Biz insan olarak yolda giderken bir direğin devrilmesi halinde yapacağımız manevralarla hayatta kalabiliriz. Ancak bunu oto pilot bilgisayar bilemez öyle değil mi? O yüzden seviye 4’ten 5’e çıkmak oldukça zor. Fakat Tesla başta olmak üzere bütün otomotiv şirketleri bunun üzerinde çalışmaya devam ediyorlar. Hatasız olmak zorundalar. Zaten başardıklarında insan hayatında büyük bir devrim yapmış olacaklar.
Daha neler olmayacak ki… Sırayla… Bu da olacak. Bunu da başaracaklar.
Benzer youtube videolarımı izlemek ister misiniz? Tıklayın.
(671 kez okundu. Bugün 1 kez okundu)