ORUCUN FAYDALARI
Oruç, insana tarih boyunca daima emredilmiş, hem ibadet hem de sıhhat vesilesi olmuştur. Ve oruç sadece İslam’da yoktur. Mesela Hristiyanlıkta tıpkı İslamdaki gibi farzdır. Aynı zamanda Musevilikte de oruç vardır. Hinduizmde de vardır. Budizmde de vardır. Dahası eski Roma ve Yunanlılarda da oruç var. Hatta Eski Mısırda bile oruç tutulmaktaydı.
İnsanların çoğunluğu sanki yemek için yaşıyor. Oysa insan yaşamak için yemeli.
Oruç hepimizin bildiği üzere açlık haliyle nefsi terbiyedir. İşte bu “açlık hali” bir tedavi metodu olarak da tavsiye ediliyor. Avrupa’da 10 günlük, Amerika’da ise 21 günlük açlık uygulaması yapılan tıp uygulamaları var.
Şimdi ben ise sizlere orucun önce biyolojik sonra da psikolojik faydalarından bahsedicem.
ORUCUN FAYDALARININ TIBBİ KANITI
Mesela;
2016 Nobel Tıp Ödülü‘nü alan Japon bilim adamı Yoshinori Ohsumi‘nin çalıştığı konu; açlıkta canlıların fizyolojisinin nasıl çalıştığı üzerineydi. Özellikle açlıkta, tümör hücrelerinin ölüyor olması kanser tedavisinde çığır açtı.
1- Oruç, oruçlu kimsenin kolestrol metabolizmasının düzelmesine yardımcı olur, damarları temizler, kan dolaşım hızını artırır. Bu da yaşlanmayı geciktirir.
2- Ramazanı şerif boyunca gün içinde yemek yemek gibi bir durum olmadığından, sahur ve iftarda da aşırı yemek yemez isek organlar dinlenme fırsatı bulur ve kendisini onarmaya başlar.
3- Oruç bedene detoks etkisi yapar. Ne kadar toksin varsa, aç kalınan süre zarfında vücuttan atılır; iltihap oluşumunu da engeller.
4- Oruç tutmak, beyinde nörotrofik isminde bir proteinin üretilmesini sağlar. Bu protein; Alzheimer ve Parkinson hastalığına karşı korur, hafızayı güçlendirir. Aynı zamanda az yemek, zihni açar.
5- İnsan vücudundaki mikroplarla mücadelede en büyük sorumluluk kandaki akyuvar hücrelerindedir. Yapılan araştırmalarda 3 günlük oruçtan sonra kök hücreler aktif hale gelerek yeni akyuvar hücrelerinin arttığı görülmüştür. Bu da bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
6- Oruç aynı zamanda obezitenin sebeplerinden olan insülin ve leptin direncinin düzelmesine yardımcı olur. Bu hormonların salınımı oruçla düzene girer ve kilo vermek kolaylaşır.
Oruç insan psikolojisine de olumlu katkılarda bulunarak, insanları manevi huzurda birleştirir. Oruç tutmak tabi ki aç durmaktan ibaret değildir. Şöyle ki; Ramazan ayında insanlar daha şuurlu olma bilinci kazanırlar. Aslında kişi bu süreçte güçlü bir irade terbiyesi içindedir. Böyle bir irade terbiyesi içinde olan kişi, attığı her adımın ve yaptığı her davranışın iyilik ve güzellik içinde olmasına özen göstermesi gerekmektedir.
Aynı zamanda kişi; öfke kontrolünü de sağlar, yalan söylemez, başkasının arkasından konuşmaz, kötü ve çirkin sözlerden uzak durur, haksızlık yapmaz, anne ve babasına saygısızlık yapmaz, diğer insanlarla iyi geçinir. Oruç, iyi huy ve ahlaki güzelliklerin kalıcı davranışa dönüşmesinde katkıda bulunur. Yani oruç, insanı olumlu yönde değiştiren son derece önemli bir dini değerdir.
Oruç sabretmeyi öğretiyor
Oruç, yaz aylarında aç-susuz kalmanın ve bunaltıcı havaların etkisiyle kişide terleme yoluyla oluşan su kaybı; stres, öfke, gerginlik ve tahammülsüzlüğü çok fazla artırmaktadır. Oruca adaptasyon aşamasında sinirlilik, baş ağrıları ve sürekli uyuma isteğiyle kişi kendini mutsuz ve aşırı yorgun hissedebilir. Ancak adaptasyon aşaması başarılı bir şekilde atlatıldıktan sonra, tüm sıkıntılar ortadan kalkar.
Oruç insanlara sabretmeyi, en önemlisi de kendi davranışlarını kontrol etmeyi öğreten iyi bir öğretmendir. Çünkü ramazan sabır, sebat, tahammül gibi duyguların eğitildiği bir dönemdir. Günlük hayatın getirdiği bir takım öfke, sinirlilik, saldırgan ve kırıcı davranışlar gibi olumsuz stres faktörleri, bazen orucun sabır özelliği sayesinde dizginlenebilir. Aynı zamanda ramazan, insanın duygu eğitiminde de rol almaktadır. Kişi egoizmini denetlemeyi başarabilmesi, iyilik yapma duygusunu güçlendirmesi konusunda da önemli kazanımları vardır. Ramazanın kazandırdığı diğer eğitimde duygu yönetimi eğitimidir. Kişinin yeme isteğini, arzusunu, talebini, hevesini bastırması, ertelemesi ve daha sonra iftarla bunu sonuçlandırmasıdır.
Oruç suç oranlarını azaltıyor
Ramazan ayında suç oranlarında azalma gözlendiğini ifade edip orucun şefkat ve merhamet duygularını arttırdığına dikkat çekti. Bunun yanı sıra araştırmalar gösteriyor ki ramazan ayı içerisinde alkol tüketimi, intihar ve suç oranlarında oldukça düşüş hakimdir. Egonun eğitimi, sevgi, vicdan, değer, inanç ve geleneklerin önemiyle yüzleşmemizde bir iç hesaplaşmayla karşı karşıya gelip, kendi kusur ve eksiklerimizin farkına varma ve bunları düzeltme adına ramazan ayı önemli ve değer arz eden bir aydır. Son olarak, ramazan toplum psikolojisi olarak ele alındığında, toplumda paylaşma duygusunu artırıyor, sosyal bağları güçlendiriyor. Çünkü ramazan, yardımlaşma ayı olarak bilinmektedir. Bu ayda insanların birbirine maddi ve manevi yönden yardım etmesi önemlidir.
Konuyla ilgili Aliya İzzetbegoviç ne güzel söylemiş.
“Oruç, bedenle ruh arasında doğrudan tecrübe edilen bir savaştır. Oruç tutarken beden acı çeker, talepte bulunur ve kendisine hizmet edilmez; öte yandan ruh bu acıyı denetlemektedir. Oruç, ruhun beden üzerinde zaferidir; acı verici ve doğrudan tecrübe edilen bir zafer. Oruç bu şekilde tecrübe edilebilirse, sadece acı değil haz da verecektir.”
“İçimizdeki Savaş” konulu yazıma göz atmak isterseniz tıklayın.
Diğer Youtube videolarıma göz atmak isterseniz tıklayın.
(511 kez okundu. Bugün 1 kez okundu)