Bugün fontların dili üzerine konuşacağım. Senin tipin ne? Bu soru size garip mi geldi? Yazı tipleri yani fontların tarihçesini, nasıl doğduğunu bir önceki videoda anlatmıştık. Onların sadece bir harfler topluluğundan ibaret olmadığını aynı zamanda bilinçaltımıza seslenen birer şekiller bütünü olduğunu söyledik -bir önceki videomuza sağ üstteki şu linkten ulaşabilirsiniz.
Evet fontlar bilinçaltımıza hükmediyor.
Nasıl mı?
“Bana fontunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” cümlesi haybeye atılacak bir ifade değil. Gerçekten de hoşlandığımız veya insanları bir psikolojik duruma sevk etmek için kullandığımız font türleri vardır. Her yazının bir karakteri mevcut. Şimdi diyeceksiniz bunca karaktersiz insan varken yazıların karakteri mi olur, demeyin evet var hem de hatta insanlar gibi cinsiyetleri de var.
Mesela en basitinden kalın, tırnaksız, hani biraz kaba saba yazı tipleri daha çok erkeksi bulunurken; ince, kıvrımlı, tırnaklı yazı tipleri kadınsı olarak kabul ediliyor.
Tırnaklı Fontlar
Peki ne bu tırnak meselesi: En temel ayrım serif ve sans serif diye ayrılıyor font camiasında. serif “tırnak” demektir. Sans ise Fransızca’da olumsuzluk ekidir. Yani bu çok duyduğunuz serif tırnaklı fontlar için sans serif ise tırnaksız fontların genel adıdır. Serifli fontlar Times New Roman gibi ucunda okumayı kolaylaştırdığı düşünülen küçük tırnakçıklar bulunan, Serifsiz fontlar ise Arial veya Verdana gibi, başı ve sonu düz biten harflere verilen adlardır. Serif fontlar daha geleneksel hissettirirken tırnaksız olan sans serif fontlar ise genelde daha modern bir imaj verir.
Fontların insanlar üzerindeki psikolojik etkilerine yönelik dünyada birçok araştırma var. Bunlardan birisi Wichita Bölge Üniversitesi’nde yapılan Fontların Kişiliği (Personality of Fonts) araştırması. Bu araştırmaya göre; kararlı ve oturmuş kişiliğe sahip insanlara ulaşmanın yolu şu 3 fontu kullanmaktan geçiyor: Times New Roman, Arial ve Cambria. Bu araştırmada çıkan diğer sonuçlarda ise iddialı insanlara ulaşmak için; Impact, Rockwell Xbold, Georgia ve yaratıcı insanlara ulaşmak için; Gigi, Kristen ve Rage Italic fontlarının kullanılabileceği sonucuna varıldı.
Fontlar ve Duyguları
Size insanların fontları hangi duyguyla baktıkları ile ilgili birkaç tüyo verelim:
Eğer güvenilir olmak istiyorsanız Times New Roman,
Azimli olmak için Garamond,
Evrensel bir yaygınlık istiyorsanız Helvetica’dan şaşmayın.
Ha ben gelenekselciyim ve inandırıcı olmak istiyorum derseniz; Baskerville,
Cesur gözükeceğim diyenlere Rockwell, güçlüye Courier, modern takılmak isteyenlere de Museo ve Arial önerilir.
Etkili Fontlar
Peki bu fontların psikolojik gücünü pazarlama da nasıl kullanıyorlar. Bunu da sektörün lideri bir markadan Netfilix’ten öğrenelim. Venngage isimli internet sitesi, Netflix’in en popüler içeriklerini belirledi ve bunların isimlerinde kullanılan yazı tiplerini, yazı tipi türlerine göre kategorize etti.
Araştırmaya konu olan birkaç içeriği ve alt psikolojisini paylaşalım. Netflix’in büyük prodüksiyonlu İngiltere kraliyet ailesini anlattığı dönem dizisi The Crown’ın afişinde hem serif hem de başlık kategorisine giren yazı tipleri kullanılmıştır. Dizinin bir dönem draması olduğunu düşündüğünüzde, bu yazı tipi seçimi yerindedir. Ayrıca Serif yazı tipleri, sıklıkla geleneksel ve saygıdeğer olarak algılanır ve bu da The Crown’da öne çıkan bir temadır.
Bir diğer popüler dizi serisi Black Mirror da ise daha modern bir havalı font var. Black Mirror için hazırlanan afişte, dizinin ürpertici hissini aktaran özel bir sans serif yazı tipi yer alıyor. Bu modern görünümlü yazı tipi, ortasından çatlamıştır. Bu da teknolojiyle ilgili bir şeylerin bozuk olduğuna işaret eder.
Ozark dizisinde afişinde ise, diziye özgü farklı bir Z harfi yer alıyor. Bunun gibi küçük ve özel süslemeler, markalaşmanızı daha tanınabilir hale getirebiliyor. Yerli yapım Atiye dizisinde de benzer bir markalaşma fontu gözleniyor.
Sonuç
Çeşitleri arttırmak mümkün. Bu psikolojik gücü markaların, reklam ajanslarının veya tüketime sevk eden medyanın göz ardı etmesi mümkün değil. Biz de baktığımız fontlara artık sadece basit harf şekilleri olarak değil de bizi etkileyen ve davranışlarımıza hükmetmeye çalışan bir iletişim gücü olarak bakmamız lazım. Böylece bakmakla kalmaz, arkasındaki anlamı görür ve gerçeklerin farkına varırız.
Zira bakmak bir göz hareketi, görmek ise bir şuur faaliyetidir…
“Font (Yazı Stili) Deyip Geçme – Fontlar Nasıl Ortaya Çıktı?” konulu yazıma göz atmak için tıklayın.
(1.152 kez okundu. Bugün 1 kez okundu)