Dağlık Karabağ sorunu zaman zaman gündemimize geliyor. Haber programları “Bölgede çatışmalar arttı, tansiyon yükseliyor” gibi hep aynı telden ifadelerle bizlere yüzeysel bilgiler veriyor. Tıpkı Hindistan-Pakistan arasındaki Keşmir sorunu, ara ara ısıtılıp ısıtılıp önümüze konan Kıbrıs meselesi gibi… Peki bu çatışmaların perde arkasında ne var? Dağlık Karabağ’da dünden bugüne neler oldu, bu duruma nasıl gelindi? Pek bilenimiz yok. Ee buyrun o zaman paylaşılamayan topraklar serimizin ilkine…
Dağlık Karabağ Kime Ait?
Dağlık Karabağ’daki sorun çok eski ve karmaşık olsa da biz burada kısa ve net şekilde anlatmaya çalışacağız. Öncelikle şu bilinmelidir ki Dağlık Karabağ Ermeni işgalindeki Azerbaycan topraklarıdır. Bunu sadece biz söylemiyor, dünyanın çoğu ülkesi bu şekilde kabul ediyor.
Azerbaycan Ermenistan Sorunlarının Nedenleri
Meselenin aslı taa 1 asır önceye dayanıyor ve çatışmanın kaynağını anlamak için Sovyetler birliği zamanına gidiyoruz… Azerbaycan ve Ermenistan, 1922’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne geçer. Dağlık Karabağ da, 1923’te Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı Dağlık Karabağ Özerk Oblastı olarak özel bir statüye kavuşur. Moskova’nın bu kararı, Ermenistan yönetimi tarafından kabul görmese de Sovyetler Birliği’nin sıkı kontrolü ile, bölge üzerindeki öncelere dayanan çatışma ortamı on yıllar boyunca durmuştur.
Yıl 987
Ta ki 1987 yılına gelinceye kadar. Sovyetler Birliği’nin dağılmaya başladığı dönemde bugün hâlâ sınır bölgesinde yaşanan çatışmaların ilk temeli atıldı. Dağlık Karabağ’ın Çardaklı Köyü’ndeki Ermeniler, Bakü yönetiminden çıkmayı talep ederek bölgedeki Azeri nüfusa saldırdı.
1988 Azerbaycan Ermenistan Çatışması
Şubat 1988’de ise Dağlık Karabağ Ulusal Konseyi üyesi Ermeni vekiller, bölge nüfusunun yüzde 70’ini Ermenilerin oluşturduğunu belirterek Azerbaycan’dan ayrılarak Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlanmayı talep etti. Bakü ve Moskova bu talebi reddetti, Çıkan çatışmalarda 2 taraftan 30’un üzerinde kişi hayatını kaybetti.
1991’ hem Azerbaycan hem de Ermenistan Sovyetler birliğinden bağımsızlıklarını ilan etti ve Dağlık Karabağ sorunu bir savaş haline bu dönemden sonra dönüşmeye başladı.
Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan ettikten sonra, 1991’in son aylarında tarihten beri hakkı olan Dağlık Karabağ’ın özerklik statüsünü kaldırdığını açıkladı. Fakat durumu kabullenmeyen Ermeniler Azerbaycan yönetimine isyan etti. Ardından çatışmalar yoğunluk kazandı.
Hocalı Katliamı Neden Oldu?
Bu çatışmaların belki de en acısı hepinizin muhakkak duyduğu Hocalı Katliamı’dır. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün o dönem “en kapsamlı sivil katliam” olarak nitelendirdiği Dağlık Karabağ’daki Hocalı’da, Şubat 1992’de, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından Azeri siviller öldürülmüşlerdir. Kaynaklara göre 600 ile 1300 kişi arasındaki masum sivil katledilmiştir.
Ne acayiptir ki Sözde Ermeni soykırımı için dünyada lobi faaliyetleri yürüten Ermeniler’in tarihinde Hocalı Katliamı kara bir leke olarak durmaktadır.
Dağlık Karabağ İşgali
1994’te sona eren çatışmalarda 30 bin kişi hayatını kaybetti. Dağlık Karabağ bölgesi ile “rayon” adı verilen 7 bölge de Ermenistan tarafından işgal edilmiş oldu.
1994’te ateşkesi sağlayansa da ihtilaflı bölgeler üzerinde anlaşma sağlanamamıştır. Bu durum 26 yıldır hâlâ geçerliliğini koruyor. Ve ara ara çatışmalar devam ediyor. En son dört yılın ardından Dağlık Karabağ’da yeniden çatışma başladı. Temmuz 2020’de daha önce hiç çatışma yaşamayan Azerbaycan-Ermenistan sınırının Tovuz bölgesinde, ağır silahların da kullanıldığı çatışmalar meydana geldi. Ve gündemde de olan olaylar devam ediyor.
Kim Kardashian Ermeni mi?
Son durumda Ermenistan daha önceki dönemlerdeki gibi Rusya’dan çok destek görememekte. Ayrıca Ermenistan ekonomisi ve askeri gücü de Azerbaycan’a göre hayli zayıf vaziyette. Fakat algı operasyonları ile Ermenistan lobisi ayakta durmaya çalışıyor. Başta ABD’de olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde etkin bir gücü var bu lobinin. Zira şu anda Ermeni lobisinin popstarı diyebileceğimiz Ermeni asıllı Kim Kardashian da geçen gün attığı twitle Ermenistan’a desteğini açıkladı. Fakat Türkiye’nin desteklediği Azerbaycan özellikle iha ve siha’larla askeri anlamda üstünlük kurmuş durumda.
Burada kesinlikle savaş sevicilik bir durumumuz yok. Çünkü savaşların kazananı devletlerken kaybedeni hep insanlık oluyor. Fakat işgal altındaki topraklar üzerinde diplomasi ve barış yolu kapanırsa savaş kaçınılmaz oluyor. Umarız bölge en kısa zamanda hak ettiği huzura kavuşur.
Paylaşılamayan topraklar serimizin sonuna geldik. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Benzer videolarıma göz atmak ister misiniz? Tıklayın
“İnternetin Sahibi Kim?” konulu yazılma göz atmak ister misiniz? Tıklayın
(152 kez okundu. Bugün 1 kez okundu)