Bugün Ayasofya Camii üzerine konuşacağım.
Dünyanın en ünlü ve büyük mabetlerinden biri olan Ayasofya’yı inşa ettiren Doğu Roma İmparatoru Justinyen Ayasofya’nın yapımı bittikten sonra karşısına geçip “Seni geçtim Süleyman!” der. Buradaki Süleyman’dan kasıt Yahudilerin kralı Hz. Süleyman’dan başkası değildir. İşte ilk yapıldığı zamandan günümüze Ayasofya sadece ibadetin değil aynı zamanda güç gösterisinin, siyasi büyüklüğün de sembolü olmuştur.
Ayasofya Tarihi
Aslında bugünkü Ayasofya; yerli ve yabancı, gören herkesi büyüleyen Ayasofya 3. defa yapılmış halidir. Birinci ve ikinciler çok daha küçüktüler. Birincisi 360 yılında Konstantin tarafından yaptırılmış, ikincisi ise II. Theodosius zamanında 415 yılında açılmıştır. Ahşap olan ilki bir yangında kül olmuş, ikincisi ise 532 yılında patlak veren Nika ayaklanmasında harabeye çevrilmiştir. Şu anki mevcut üçüncü Ayasofya’yı 532-537 yılları arasında yaptıran Justinian ise imparatorluğunun gücünü göstermek için imparatorluğun her yerinden malzeme ve işçi getirir. Efes’teki Artemis tapınağından sütunlar sökülür. Rodos’tan gemilerce kil getirtilir. Mısırdan dev taşlar, Suriye’den sarı taşlar, Teselya’dan yeşil mermerler… Tam on bin kişi çalışır. 1.000 yıl boyunca rekoru kırılamayan en büyük kubbeli kilise unvanını alır ve yapımı sadece 5 yılda bitirilir.
Harcında iktidar, inkılap, kan ve hırs yatan Ayasofya, çeşitli tamiratlar ve eklemelerle yaklaşık 1.500 yıldır insanlığı selamlıyor!
Ayasofya ve Siyaset
Dedik ya Ayasofya’nın kaderinde ibadet ve siyaset hep iç içe olmuş. Mesela Ayasofya Doğu Roma devrinde imparatorların taç giyme merasimlerinin yapıldığı mekandı. Bu sebeple Ayasofya’da ana mekânın (naos) sağında bulunan, renkli taşlardan yuvarlak ve geçmeli desenli yer döşemesi (omphalion), Doğu Roma İmparatorlarının taç giydiği bölümdür ve bu sebeple iktidarın sembol yapısıdır.
1453’te Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u Bizanslılardan aldığında Ayasofya hala dünyanın en büyük yapısıydı. Ve şehrin Fatihi, kılıç hakkı olarak fethin sembolü olsun diye burayı camiye çevirdi. Bu olay doğal bir hadisedir. Sadece Osmanlı ile ilgili değil bütün dünyada, ele geçirilen yerin en büyük mabedi, şehre sahip olanların dininin mabedi olur. Ayasofya da asırladır İstanbul’un fethinin sembolü olmuştur. Osmanlılar da Ayasofya’ya saygı göstermişler hatta ismini bile değiştirmemişlerdir. Ayasofya, tamiratlarla hep sağlam tutulmuş ve sanat tarihçilerine göre Osmanlılar olmasaydı Ayasofya çoktan yıkılırdı görüşü ağır basmaktadır. Siyasi sembol olarak da Osmanlılar için Ayasofya önemlidir. Öyle ki Osmanlı’nın başlıca geleneksel töreni olan “Cuma Selamlığı” neredeyse her cuma günü Ayasofya’da yapılmıştır.
921 yıl kilise olarak hizmet ettikten sonra 482 yıl da cami olarak hizmet etmiş, İstanbul’un dini ve sosyal hayatının merkezinde yer almış bir caminin Cumhuriyet devrinin gazetelerinden öğrendiğimiz kadarıyla ani bir kararla, kimseye sorulmadan 1 Şubat 1935 tarihinde müzeye çevrilmesi halkı şaşırtmış, dindarlar arasında ise etkileri günümüze kadar süren bir travmaya neden oldu.
Bu travma yüzünden bugün hala Ayasofya’yı yeniden cami olarak açmak, dindar muhafazakâr kitleler için heyecan verici bir hayal. O yüzden de Ayasofya 85 yıldır müze olarak ve en az yarım asırdır da bu hayali satan sağ politikacıların siyaset malzemesi ve seçim kozu olarak hizmet veriyor. Ayasofya, yıllardır siyasetçilerin seçimlerdeki kozu ya da uluslararası ilişkilerdeki önemli bir diplomasi kartı haline gelmiş durumda. Ayasofya bir bakanlar kurulu kararıyla müze yapıldığı gibi şimdide bir kararname ile çok kolay cami yapılabilir ama o zaman bir kart ya da koz olma vasfını kaybetmiş olur.
Sonuç
Kilise, cami ve müze olarak hizmet vermiş bütün insanlığın hayranlık duyduğu dünya mirasının bu görkemli yapısı böyle siyasi bir malzeme olmayı hak etmiyor.
Bazı çevreler Ayasofya’nın açılması üzerinden prim yapmaya çalışırken kimileri de “Etrafında birçok cemaatsiz cami varken Ayasofya’yı açmak niye?” suali ile bir kıyas içine giriyor. Ayasofya’nın tarihi ve mimari önemi düşünülerek halkın vicdanına göre konumlandırılması en isabetli karar olacaktır.
Youtube’da izlemek için tıklayın.
Minimalist yaşam üzerine hazırlamış olduğum içeriğimi okumak için tıklayın.
#ayasofyacamii #ayasofya # Ayasofya Camii
(280 kez okundu. Bugün 1 kez okundu)